O yıl ne olmuşsa olsun, şu yandaki tırtılların evin önündeki parkta sıra olduğunu görmek başlangıçtı bana..Ardarda hapşırıkların, göz kızarmalarının, alerji krizlerinin…Bahar dallarının, yeşile dönmenin..Hayatın canlanışının işte ya…Uzun yürüyüşlerin, kıyılarda yalın ayak gezinmenin, çimlere basmanın, çiçek kokusunun hoşgelişi, uzuun bir kışın ardından hapşıra tıksıra da olsa kendine gelmenin neşesi….”Ah tırtıllar sıraya girmiş, leylaklar açmış miss” tamamdır artık derdim..Bu yıl, tırtılları günler sonra farkettim desem..Ne gündemmiş ne memleketmiş..Neymiş? Kediymiş o kedi.. Uzatasım yok, konuşasım hiç.. Yine de, depresyona girme hakkımız olmadığını düşünenlerdenim..O nedenle bu yıl madem böyle gözümden kaçtı bahar, bütüüün yıla yayılsın o zaman istiyorum…Biz umudumuzu yitirmediğimiz sürece bahar olsun diliyorum..Tabi ki biz “iyi” olduğumuz için olsun hep bahar umuyorum..İnsanlık baharı..En yakışanından…
Neels Castillon, Parisli bir yönetmen. Videonun çekim sürecini şöyle anlatıyor: ” Görüntü yönetmenimle bir reklam için çekim yapıyorduk. Güneşin battığı esnada helikopteri beklerken birden binlerce ve binlerce kuş geldi ve bu harika dansı gökyüzünde yapmaya başladı. Harikaydı… İşimizi unuttuk ve bu küçük şiir parçasını çektik.”
Yapım: Neels CASTILLON
Görüntü Yönetmeni: Mathias Touzeris
Müzik: Hand-made – Alt J
Yer: Marsilya, Fransa
İzmir’in bir aylık hava durumuna bakınca, yağmur şarkılarından oluşan bir liste yapalım dedik..
Creedence Clearwater Revival – Have You Ever Seen The Rain
The Doors – Riders On The Storm
Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar inansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
Can Yücel
Patty Ascher – Raindrops Keep Falling On My Head
Eric Clapton – River Of Tears (Live)
Tom Waits – Rain Dogs
Gök gürültüsünden korkup,
Yamacıma sokulan sevgilime,
Sarıl bana, sarıl sarıl, öp öp öp beni dedim.
Baksana allah yıldırımlarla resmimizi çekiyor.
Can Yücel
Morphine – You Look Like Rain
Singing In The Rain performed by Gene Kelly
Yağmur olsan binlerce damla arasından bulur tutardım seni.
Çünkü korkarım; toprak aldığını vermiyor geri
Cemal Süreya
Guns N’ Roses – November Rain
Anima – Yağmurla Gelen
Buluşmak Üzere
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Can Yücel
Murat Köseoğlu – Yine Yağmurlar Yağıyor Duygularıma
Creed – Rain
Travis – Why Does It Always Rain On Me
Ahmed Arif - Yağmur
Dışarıda bir yağmur serin ve ince
Üşür sokaklarda evsiz kediler
Bir ölüm yalnızlığı bende her gece
Siyaha bürünür mechul sevgiler
Dışarıda bir yağmur serin ve ince
Bir sevda türküsü söyler karanlık
Evlerde ışıklar söner sessizce
Kapımda belirir o an yalnızlık
Dışarıda bir yağmur serin ve ince
Kimsesiz caddeleri taşır içime
Her köşe başında bir hayal bekler
Zifiri bir korku salar içime
Dışarıda bir yağmur serin ve ince
Saçlarımı dağıtır bir deli rüzgar
Ta arşa yükselir ayak seslerim
Gönlümü harman eder gizli günahlar
Dışarıda bir yağmur çılgın ve ince
Secdeya kapanır çıplak ağaçlar
Koşmaktan, yorulmaktan sızlar her yerim
Düzlüklere inat uzar bende yokuşlar
Leonard Cohen – Famous Blue Raincoat
Mazhar Alanson – Bir sonsuz yağmur yağsa
Gökhan Kırdar – Yağmur
Murathan Mungan - Yağmur Taneleri
Damla düştü toprağa cemre misali
En büyüleyici pırıltısıyla dün akşam,
Mis gibi kokusuyla büyüleyen etrafı
Eksikliğini hissettiğimiz ama söyleyemediğimiz,
Tek tek ama beraberce kardeşcesine Göl gibi derler ya işte öyle durgun ve sessiz Üzüntülülerini paylaşırlar sevinçleri paylaştıkları gibi , Lisanlarıyla sevgiden bahsederler hep Esintisinde bir samyelinin bir ömür boyu, Rahatlatıyor tüm sevgiye muhtaçları şu yağmur taneleri
Joan Baez Bob Dylan A Hard Rain’s A-Gonna Fall
Bertuğ Cemil – Yağmur
Yağmuru seven, bir fincan kahveyle hafif müzik eşliğinde yağmuru izleyen, yağmur yağdığında mutlu olan herkese keyifli dinlemeler 🙂
Açıkçası bu parçası kadar bildiğim başka bir çalışması yok. Ama biliyorum, çok fazla seveni ve dinleyeni var. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çim Konserlerinde yer alacağını duyunca sabah sabah bir hatırlatma yapayım dedim. 2 Ağustos Perşembe akşamı saat 21.00’de Tarihi Havagazı Fabrikası’nda sahne alacak olan Ömer Faruk Tekbilek, en sevilen çalışmalarını İzmirlilerle paylaşacak(mış-belediyenin yalancısıyım valla ). Eserlerinde Doğu ve Batı ezgilerini folklorik ve sufi ezgilerin içinde sentezleyerek dünya çapında beğeni kazanan sanatçının konseri halka açık ve ücretsiz(miş). Tekbilek konseri sevenini çok mutlu edecek. Büyükşehir Havagazı Fabrikası açıkhava etkinlikleriyle bu sene beni de çok mutlu ediyor. Konser, sinema ne bulursanız gidin, yayılın çimlere, sohbet-muhabbet-keyif, hepsi bir arada takılın!
Mikroorganizma’dan sonra “bilinçli tüketici” mi olduk nedir? Daha önce dinlediğimiz müziklerin ismini, cismini kısa süre sonra unutuyorduk. Artık not filan alıyorum burada paylaşmak için. Not almayınca unutuyorum. Benim gibi hafızasında kendi ev telefonunu bile barındırmayan bir adam için, hatırlama süreci pek çok tekrar gerektiriyor ki bazen onun bile başarısız olduğunu söyleyebilirim.
Neyse, yıllar önce dinlemiştim. Geçenlerde bir yerde denk geldi. paylaşayım istedim. Meğer kurulalı 10 sene olmuş bir grup.. İsmi kafabindünya… ama r harfi ile yazılmıyor, bir değil bin sizin anlayacağınız. Türkiye’de pek de popüler olmayan enstrümantal rock müzik yapıyorlar. Sound’ları gayet başarılı. İlk başta proje olarak başlatmışlar. “Bakalım, birkaç kişinin haberi olsun, nasıl tepkiler alacağız” diye ev kayıtlarından da “Öcü” adıyla bir demo çıkarmışlar. Şarkılar internet aracılığıyla hızla yayılınca, adlarından söz ettirir olmuşlar. Ardından ağabeyleri Replikas destek vermiş. Konserler filan derken, 10 yıl sonra artık albüm çıkaralım demişler.
Derken, grubun ilk albümü geçtiğimiz ay çıktı. Obi adını taşıyan ve tamamı enstrümantal 11 şarkıdan oluşan albüm, Peyote Müzik desteğiyle raflarda yerini aldı. Geçen ay albüm lansman konseri de yine Peyote’de olmuş ve okuduğum yorumlara bakılırsa oldukça güzel geçmiş. Bir rock grubunun kurulduktan ancak on yıl sonra albüm çıkarabilmiş olması Türkiye’de müziğe (ki özellikle de rock müziğe) ne kadar önem ve destek verildiğinin de bir göstergesi aslında.
Türkiye’nin ilk post rock gruplarından kafabindünya nın albümü, Albüm EMI dağıtımı D&R da bile bulunabiliyor aklınızda olsun.
Rahatlamaya ihtiyacı olan arkadaşlar müjde..
İnsanı en çok rahatlatan müzikler belirlenmiş!
Sürekli artan stresli yaşam koşulları karşısında ses terapistleri, dünyadaki müzik yapıtları arasında “İnsanı rahatlatan Müzikler” konusunda araştırma yapmaya başladı.
Bir banyo köpüğü firmasının, ses terapistleriyle yaptığı araştırmaya göre İngiliz Marconi Union grubunun 8 dakika süren Weighless isimli yapıtı, bilinen en rahatlatıcı müzik olarak tesbit edilmiş. Hatta öyle ki şarkının araç kullanırken dinlenilmemesi öneriliyormuş.