İzmir’in bir aylık hava durumuna bakınca, yağmur şarkılarından oluşan bir liste yapalım dedik..
Creedence Clearwater Revival – Have You Ever Seen The Rain
The Doors – Riders On The Storm
Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin, Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar inansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
Can Yücel
Patty Ascher – Raindrops Keep Falling On My Head
Eric Clapton – River Of Tears (Live)
Tom Waits – Rain Dogs
Gök gürültüsünden korkup,
Yamacıma sokulan sevgilime,
Sarıl bana, sarıl sarıl, öp öp öp beni dedim.
Baksana allah yıldırımlarla resmimizi çekiyor.
Can Yücel
Morphine – You Look Like Rain
Singing In The Rain performed by Gene Kelly
Yağmur olsan binlerce damla arasından bulur tutardım seni.
Çünkü korkarım; toprak aldığını vermiyor geri
Cemal Süreya
Guns N’ Roses – November Rain
Anima – Yağmurla Gelen
Buluşmak Üzere
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Can Yücel
Murat Köseoğlu – Yine Yağmurlar Yağıyor Duygularıma
Creed – Rain
Travis – Why Does It Always Rain On Me
Ahmed Arif - Yağmur
Dışarıda bir yağmur serin ve ince
Üşür sokaklarda evsiz kediler
Bir ölüm yalnızlığı bende her gece
Siyaha bürünür mechul sevgiler
Dışarıda bir yağmur serin ve ince
Bir sevda türküsü söyler karanlık
Evlerde ışıklar söner sessizce
Kapımda belirir o an yalnızlık
Dışarıda bir yağmur serin ve ince
Kimsesiz caddeleri taşır içime
Her köşe başında bir hayal bekler
Zifiri bir korku salar içime
Dışarıda bir yağmur serin ve ince
Saçlarımı dağıtır bir deli rüzgar
Ta arşa yükselir ayak seslerim
Gönlümü harman eder gizli günahlar
Dışarıda bir yağmur çılgın ve ince
Secdeya kapanır çıplak ağaçlar
Koşmaktan, yorulmaktan sızlar her yerim
Düzlüklere inat uzar bende yokuşlar
Leonard Cohen – Famous Blue Raincoat
Mazhar Alanson – Bir sonsuz yağmur yağsa
Gökhan Kırdar – Yağmur
Murathan Mungan - Yağmur Taneleri
Damla düştü toprağa cemre misali
En büyüleyici pırıltısıyla dün akşam,
Mis gibi kokusuyla büyüleyen etrafı
Eksikliğini hissettiğimiz ama söyleyemediğimiz,
Tek tek ama beraberce kardeşcesine Göl gibi derler ya işte öyle durgun ve sessiz Üzüntülülerini paylaşırlar sevinçleri paylaştıkları gibi , Lisanlarıyla sevgiden bahsederler hep Esintisinde bir samyelinin bir ömür boyu, Rahatlatıyor tüm sevgiye muhtaçları şu yağmur taneleri
Joan Baez Bob Dylan A Hard Rain’s A-Gonna Fall
Bertuğ Cemil – Yağmur
Yağmuru seven, bir fincan kahveyle hafif müzik eşliğinde yağmuru izleyen, yağmur yağdığında mutlu olan herkese keyifli dinlemeler 🙂
İdrak anla ilgili bir kelimedir. Çoğunlukla bir sürecin son anına kadar gerçekleşmez. Sürecin sonunda çat diye karşınıza çıkınca gelir adamı bulur. Arapçadan gelir idrak. Kelimenin kökeni bizden bir hal olmasa da biliriz. Duyar duymaz kelimenin şekli bedenin ve aklın şeklini alır. Hiç öyle gelmese de “idrak” kelimesinin karşılığı “perception” a denk gelir tahakkümü yüksek batı dilinde. “İdrak” size “aydınlanma” gibi gelse ve bu yorumuyla kullanılsa da aslında sadece “algılamaktır.”
Orta Doğuda yaşamak Pink Floyd’un kasetinin hemen yanında Orhan Gencebay kasetinin durması demektir. Metalica ezberinden daha fazla Sezen Aksu bilebilmek, rakı masasında Zeki Müren dinlemek, Bülent Ersoy’a kayıttan bile artarda iki şarkıdan fazla tahammül edememek ama buna rağmen sesini önemsemek, Led Zeppelin’in hemen akabinde ve detayında Cengiz Kurtoğlu’na maruz kaldığında şaşırmamak demektir.
Belki de “yargılamadan anlamak” demektir. Her şeyi bilmek ve hiçbir şeyi bilmemek arasındaki farksızlıkta salınım yapmak demektir.
Geçiş iklimlerinde yaşayanların temel problemi her şeye maruz kalıp içselleştirdikleri arasındaki illiyet bağını açıklayamamaktır çoğunlukla.
Bugünler benim için arabeskin ruhsal bir fanteziye, klasik müziğin aynı anda bir eziyete ve kaçışa dönüştüğü günler. Bugünlerde yüreğimdeki ezgileri terbiye etmek için bir anne terliğinden fazlası gerek bana…
“Algı karmaşası içinde” Cuma günleri pazartesi günleri kadar karışmaz insan sözde. Bütün bildiklerim gibi bu da normalliğini kaybedebilir her an.
Sözün meclis içindeki platforma çekimi mümkün olursa her şeyin mümkün olduğu bir coğrafya da bir şey söylemek ve beka sahibi olmak ne mümkün diyerek sizleri müziğin kollarına bırakıyorum. Ve pek tabii her kanaldan anlamak için farklı iki rotadan veriyorum coşkuyu kolonlara…